Glokom tanısı almış olmak bir hasta için mutsuz bir haber olmakla beraber hasta normal yaşamını aksatmadan devam ettirmelidir. Amaç, hastanın tüm yaşamı boyunca bir başkasına ihiyaç duymadan yaşamını sürdürmesidir. Hastanın tedavisini üstlenen hekimle yakın bir dialog içinde olması, ilaçlarını düzenli kullanması ve düzenli olarak kontrollerine uyması zorunludur. Bunun dışında hastaların bilmek istediği başka konular da olabilir:
 
 Yaşam şekli- beslenme alışkanıkları:
 
 
Glokomlu bir hasta hayatta güzel her şeyden zevk almaktan vazgeçmemelidir, ancak burada en önemlisi ılımlı olmaktır.
 
 Kahve-çay: Alımdan sonraki ilk birkaç saat içinde gerek kahve gerekse çay göz içi basıncında geçici bir artış yapabilir. Bu artış glokomu olmayan bir şahıs için önemli değildir. Glokom hastaları da bu tür içecekleri gün içinde dağılmış bölümler olarak alabilirler. Kısa süre içinde büyük miktarlarda sıvı alımı basınçta ani artışlara neden olabileceğinden sakıncalıdır.
 
 Alkol: Özellikle şarap (kırmızı) başta olmak üzere bir miktar alkol kalp ve dolaşım sistemi üzerinde koruyucu etkilidir. Glokomlu hastaların gözlerinde alkol alımına bağlı önemli bir sorun ortaya çıkmaz.
 
 Sigara: Sigara insan sağlığını tehdir eden en önemli risk faktörüdür. Uzun süreden beri sigara kullananlarda hiç kullanmayanlara göre yüksek göz tansiyonu daha sıklıkla rastlanır, ancak glokomun oluşumu için bire bir etkili bir risk faktörü olarak kabul edilemez.